Dikkat bu yazı Red Sparrow filmi ile ilgili bol spoiler ve önbilgi içermektedir izlemeyenlere duyurulur.

Jennifer Lawrence’nin son filmi ile kızımız Rus casusu olarak karşımıza çıkıyor. Hırslı, özgüveni yüksek, gururlu biri olup annesi için her şeyi yapabilecek bir karakter. Filmde eğer Lawrence oynamasa bu kadar konuşulmazdı bence. Bence bu kız fazla torpilli ve bu filmi iki günde bitirebildim kendimi zorlayarak. Lawrence fazla abartılan bir oyuncu geliyor bana sırf popüler oldu diye X-men serisine bir film daha eklediler ve seriyi batırdılar nerdeyse o derece. Bu sebepten Lawrence’nin çok iyi bir oyuncu olmadığını çok torpilli olduğunu düşünenlerdenim.

Filme geçecek olursak Red Sparrow Yönetmenliği beğenmedim açıkçası. Ben Hollywood filmlerinde şiveli konuşma farklı lisanlar ile İngilizcenin karışmasını seven bir izleyiciyim. Sırf bu filmide biraz Rusça - İngilizce diyalogları duymak için izledim ama hayal kırıklığı oldu. Lawrence filmde Bir Rus kızı. Balerinken ayağı kırılıyor kariyeri bitiyor ve sonra amcasının ısrarı ile Ajan oluyor. Jennifer Rus ama diyologlar İngilizce. Film ilk başta Rusya’da geçiyor Amerikan ajanı olan erkek karakter Rusça konuşuyor, filmdeki tüm Ruslar İngilizce konuşuyor. Bide İngilizceyi Rus aksanı ile konuşuyorlar. Ya Rus bir kızı oynuyorsan Rusça konuşun, yada tüm filmde İngilizce konuşun. Rus aksanlı İngilizce ne demek onu hiç anlamadım.

RedSparrow filminde mantık hatalarına bakacak olursak Lawrence’nin güzelliği ve seksi vücudundan çok yararlanılmış filmde zaten onun haricinde pek bişi yok. Şimdi filmin başında kızımız kazadan sonra annesine bakamaz duruma gelir ve gizli servis görevlisi olan amcası ona bir iş adamı ile yatma bahanesini kullanıp bu işadamının telefonunu kopyalaması karşılığında para ve hasta annesinin iyi bakılacağı garantisini verir. Kızımız filmde namus timsali gösteriliyor ki madem bu kadar namuslu amcasının zorlaması ile bir işadamının telefonunu değiştirmek için işadamı ile yatmayı kabul ediyor.

Mantıksızlık otel sahnesi ile artıyor. İşadamını baştan çıkarak Lawrence adamı odaya sokuyor ve kendi üzerini çıkarıyor. Aslında görevi telefonu değiştirmek yani biri onu kurtarmayacak o öyle biliyor bütün gece işadamı ile geçecek gizli bir görev casus dilinde bal tuzağı denir bu duruma. Hal böyle iken üzerini çıkaran casus kızımız yatakta işadamı üzerine çıkınca reddetmeye adamı istemeye çalışsa da adam zorluyor ve tam o anda işadamı balkondan giren bir tetikçi tarafından öldürülüyor. Bu sayede kızımız kurtuluyor ve bu başarılı görevin ardından casus okuluna giriyor.
Maden işadamını öldürecektiniz neden bunun için bu kadar işlem ile uğraştınız. Adamın sadece iki koruması var yani bu kısım bana çok saçma geldi. Yani adamı Lawrence öldürse mantıklı olurdu ki casuslar bunu yapmaz genelde amaçları bilgi toplamaktır. Mantıklı olan kızın bütün geceyi adamla geçirmesi ve telefonu değiştirmesi gerekirken, kızın özgüveni yüksek asabi, serseri ruhlu klişe imajı bozulmasın istemişler ve senaryoda saçmalamışlar ve açıkçası çok zorlama yerler bulunmakta.

Lawrence daha sonra amcası tarafından özel ajan okuluna gönderiliyor ama burası daha çok fahişelik okulu. Öğretilen şey nasıl baştan çıkarıp erkekten bilgi toplarım yada manipüle ederim olmuş. Okul kısmında biraz eksiklik var bence sadece sex üzerine yoğunlaşılmış. Ajan okulu denince biraz daha silah ve yakın savunma özellikleri üzerinde durulsaymış daha hoş olurmuş.

Kızımızın ismi Dominika bu arada. Dominika okulda da gururlu ve kendini ezdirmiyor. Kendisine tecavüz etmeye çalışan çocuğa yaptığı hareket ve sonrasında rezil etmesi çok hoştu. Okuldan sonrası tam bir ajan koşuşturmacası. Dominika’nın görevi Budapeşte de Amerikalıların bilgi aldığı Rus muhbirin kim olduğunu bir CIA ajanından öğrenmeye çalışacak. Film daha çok burada geçiyor. Budapeşte de geçen olaylar arasında büyük boşluklar ve anlamsızlıklar var. Dominika neden kimliğini açık etti, neden saf değiştirdi pek oralar anlaşılamamış olup, bu arada güzel ve seksi Rus ajanı Dominika sonunda aşık olduğu CIA ajanı ile filmdeki tek birlikteliği yaşıyor ve Amerikalılar için çalışmaya başlıyor. Oldukça klişe tam bir Amerikan propagandası filmi olmuş. Rusya kötü ve baskıcı, Amerika özgürlükçü ve gerekirse Amerika için ulusunu satabilirsin imajı veriliyor filmde çok net. Finalde ise yine ters köşe yapılmaya çalışılmış ve kısmen başarı olsada yine senaryo boşlukları var. Kızıl serçe filmi, Klasik bal tuzağı kuran kadın ajanların klişesi yerine, güzel ihtiraslı zeki ve gurulu bir ajanın sadece vücudu haricinde aklı ile de müthiş işler yapabileceğini vurgulamak isteyen bir film olmuş

Dominika muhbiri öğrendikten sonra Macarlar neden göz altına aldı yada neden teslim oldu bu kısım anlaşılamıyor. Sanırım finalde dramatik bir takas sahnesi yapılmak istenmiş ve bu sebepten saçma bir ön hazırlık yapılmış. Bir diğer mantıksızlık filmin isminde. Neden kızıl serçe olduğunu anlamış değilim. Jennifer Lawrence’ının saçları filmin basında siyah iken filmin genelinde sarıya boyanmış durumda. Kızıl konusunu anlamış değilim.

Lawrence için film çekilmiş ve bol Amerikan propagandası yapılmış. Filmdeki Müdirenin Soğuk savaş aslında bitmedi sözü Hollywood’un yeni düşman aramasının dışa vurmuş hali gibi ortaya çıkıyor. Film yukarıda da değindiğim gibi üst düzey bir Rus yetkilinin Amerika’nın özgürlükçü olması sebebiyle Rusya’yı Amerika’ya satmasını ve bunu Lawrence’ye devretmesini finalde vurgulamaktadır. Yani generalin ülkesini satmasının altında Amerika’nın özgürlükçü olması ve iyi bir ülke olması yatıyor. Klasik ve klişe bir senaryo olmuş.

Genel olarak filmi pek beğenmedim. Kaliteli oyuncular boşa harcanmış. Özellikle başrol erkek oyuncunun ne yaptığını karakterinin hangi özelliğinin ağır bastığını anlamadım. Joel Edgerton’un hiçbir artısı olmamış bence filme.

Adam akıllı bir aksiyon sahnesi yok. Aksiyon olarak sadece sona doğru bıçaklarla Rus tetikçiyi halletmeleri sahnesini beğendim. Film casus filmi olmasına rağmen gerilim heyecan ve merak uyandırmadı bende açıkçası. Filmde bolca Jennifer Lawrence’nin vücudu ön plana çıkarılmış ve sergilenmiş. Ayrıca Kızıl Serçe Filminde Jennifer Lawrence’nin çıplak olarak görüldüğü bir sahne bulunmakta olup bu sebepten aile filmi olarak önerilmez. Kızıl serçe filmine genel olarak puanım aslında 4 olması gerekirken oyuncu kadrosundan (özellikle Jeremy Irons)dolayı puanım 5.1. Sizde puanınızı altta yorum kısmında belirtebilir yada filmle ilgili yorum bırakabilirsiniz.