Dünyaca ünlü moda markası Gucci'nin geçmişini, aile şirketinin 2. nesil çocuklar arasında geçen serüvenini, yaşanan entrikaları anlatan Gucci aile filmi aslında tam bizlik bir konu. Şirketin çocuklar ve gelinlerin etkisiyle nasıl dolaplar döndüğü ve sonunun nasıl cinayetle bittiğini anladan Ridley Scott'un güzel filmlerinden biri olmuş.


Efsane aktör Al Pacino, yükselen yetenek Adam Driver ve hoş süpriz Lady Gaga ile çok sağlam bir kadrosu var filmin. Jared Leto da oynuyormuş filmde ama büyük ihtimalle tanımayacaksınız çünkü harika oyunculuğuna yaşlandırma teknikleri ile çok farklı bir tarz vermişler. Dönemin sanatı, giyim kuşamı ve renkleri Ridley Scott tarafından harika yansıtılmış. Gerçek hikayeye dayandığı için tabi pek sürprizli olaylar gelişmiyor. Film bol diyalog, daha çok oyuncuların kişisel yeteneklerini yansıtması ile cazibe bulmuş. Al Pacino amca Gucci'yi oynuyor. Açıkçası çok şaşırdım. Oldukça kilo almış ve değişmiş yaşlanmış. Hey gidi günler hey dedirttiriyor. 

Adam Driver, Maurizio Gucci rolünde esas oğlan. Adam Driver Ridley Scott'un son dönemde çıkan diğer bir kaliteli yapım olan The Last Duel de de oynamış yine başarılı bulmuştum.


Lady Gaga oldukça şaşırtıcı gördüm ama ekranı sallamış adeta. Hem oyunculuğu hemde dolgun fiziği ve cazibesi ile çok beğendim. Oldukça hırslı yükselmek ve güç isteyen, istenmeyen gelin Patrizia Reggiani rolünün hakkını vermiş.


Gucci ailesi filminin konusu Maurizio Gucci'nin hayatına odaklanıyor. İlk etapta Patrizia Reggiani ile tanışan Gucci, evlilik ile sonuçlanan ilişkiyi baba Gucci onaylamıyor ve onları ilk başta mirastan men ediyor. Amca Alda (Al Pacino) araya girerek ve ilerleyen olaylar ile Gucci macerası başlıyor.


Oyunculukları harika olan House of Gucci filmi dediğim gibi ağır ilerlese de entrikaları görünce vay arkadaş neler dönmüş böyle dedirten film tahminimce bir iki dalda Oscar'ı toplar gibime geliyor. Kaliteli bir film izlemek isterseniz tavsiye ederim süresi biraz uzun olsada Puanım 6.4. Sizde yorumlarınızı belirtirseniz sevinirim keyifli seyirler. 

"Bisiklet üzerinde mutlu olmaktansa Rolls-Royce'ta ağlamayı tercih ederim"  Patrizia Reggiani meşhur sözü